Tekni̇k Anali̇z Raporu (14 Ekim - 18 Ekim) 14-10-2024

TEKNİK ANALİZ RAPORU (14 Ekim - 18 Ekim)

Haftaya Bakış: Volatil Piyasalarda Yatırımcı Psikolojisi: Umut mu, Karamsarlık mı?

    Borsa İstanbul'da uzun süredir devam eden düşüşler, yatırımcıların moralini iyice zayıflatmış durumda. Piyasadaki sürekli gerilemeler, özellikle küçük yatırımcılar arasında bıkkınlık ve umutsuzluğu derinleştiriyor. Her yeni kayıp, toparlanma umutlarını biraz daha törpülerken, pek çok yatırımcı artık geleceğe dair pozitif bir beklentiye sahip olamıyor. Bir zamanlar heyecanla takip edilen borsa ekranları, şimdi birçok kişi için hayal kırıklığının simgesi haline geldi. Piyasada güvenin eridiği bu dönemde, bazıları çareyi tamamen çekilmekte buluyor, bazılarıysa umutlarını kaybetmeden sadece bekliyor.

    BIST 100 endeksi, geçtiğimiz haftaya 9.000 seviyesinin altında bir başlangıç yapmıştı. Ancak, pazartesi günü gelen güçlü alımlar sayesinde bu kritik seviyenin üzerine çıkarak yatırımcılara umut verdi. Salı ve Çarşamba günleri, 9.000 seviyesinin zor da olsa korunması, piyasada bir istikrar sinyali olarak değerlendirildi. Fakat, baskıların giderek artması sonucunda endeks, Perşembe günü tekrar bu seviyenin altına düştü.

Cuma günü yaşanan yeniden yukarı yönlü atak, yatırımcıları bir kez daha heyecanlandırmıştı; fakat kapanışa doğru gelen sert satışlar, haftayı 8.876 seviyesinden kapatmamıza neden oldu.

Yazarken bile yorulduğum bu volatil hareketlerde işlem yapan yatırımcıların haleti ruhiyesini tahmin edebiliyorsunuzdur.

    Düşüşe sebep arana dursun, piyasadaki bu tatsızlığı tek bir sebebe indirgeyemeyiz diye düşünüyorum; aksine, piyasamızın zayıf seyrinin ardında pek çok karmaşık neden yatıyor. Yurt içinde artan mevduat faizleri, yatırımcıların risk almaktan kaçınmasına neden olurken, enflasyon muhasebesinin olumsuz etkisiyle gelen 2. çeyrek bilançoları beklentilerin oldukça altında kaldığını anlatıp durduk. 3. Çeyrekler gelmeye başlayacak ama kimse pek umutlu değil. Borsada hissedilen likidite eksikliği, yatırımcı güvenini daha da zedelerken, artan jeopolitik gerilimler ise belirsizlikleri körüklüyor. Üstelik, dünya genelinde enflasyonla mücadele çabaları, resesyon ihtimallerini de gündeme getirerek piyasayı daha da baskı altına alıyor. Tüm bu etkenler, yatırımcılar için adeta bir karamsarlık sarmalı yaratmış durumda; her köşeden gelen olumsuz sinyaller, piyasada dalgalanmalara ve istikrarsızlığa neden olmaktan geri kalmıyor.

    Belirsizlik zamanları, net konuşmanın çoğu zaman hüsranla sonuçlandığını gözler önüne seriyor. Ancak, tedbiri elden bırakmadan, yılın geri kalanı için piyasalarda daha pozitif bir atmosfer beklediğimizi vurgulamakta fayda var. Fırtınalı denizlerde yol alırken, umut ve iyimserlik gemimizi yönlendiren rüzgarlarımız olmalı. Ekonomik dalgalanmalar karşısında dikkatli adımlar atarak, yatırım fırsatlarını değerlendirme konusunda cesur ve kararlı duruşumuzu sürdürmeliyiz. Zira, her karanlığın sonunda bir aydınlık doğar; biz de bu ışığı yakalamak için hazır olmalıyız!

ÖNCEKİ HAFTA PERFORMANS TABLOSU