Bu hafta ABD piyasaları açısından her şey güllük gülistanlıktı; üç ana endeks de yükselişle kapandı ve yılın %80'i geride kalırken Dow Jones haftayı %0.96 artışla tamamladı. S&P 500 %0.85, Nasdaq Bileşik Endeksi ise %0.80 değer kazandı.
Hazır her şey iyi gidiyorken geldiğimiz noktada bir genel değerlendirme yapalım.
2024 yılı, borsa için etkileyici bir performansla devam ediyor ve eğer bu ivme sürerse, borsa üst üste iki yıl %20’nin üzerinde getiri sağlayarak nadir görülen bir başarıya imza atmış olacak. Bu, son 75 yılda yalnızca beş kez yaşanmış bir durum. Bu tür güçlü kazançlar genellikle sürdürülebilir olsa da, aynı hızla devam etmeyebiliyor.
Geçmişteki örneklerde, %20’nin üzerinde getiri sağlayan yılların ardından borsa çoğunlukla yükselmeye devam etti, ancak bu yükselişlerin çoğu daha ılımlı oranlarda gerçekleşti. Örneğin, 1950’ler, 1970’ler ve 1980’lerdeki benzer dönemler, üçüncü yılın daha mütevazı getirilerle tamamlandığını gösteriyor. Ayrıca 1990'ların teknoloji balonu döneminde, arka arkaya beş yıl boyunca %20'nin üzerinde kazanç sağlanmış, bu da piyasada aşırı değerlenmelere ve balonlara yol açmıştı.
2024 yılı, %20’yi aşan kazançların ikinci yılı olma yolunda ilerlerken, 2025'te benzer bir başarıyı yakalamak daha zor olabilir. Ancak mevcut ekonomik ortam, bu olasılığı tamamen dışlamıyor. Ekonomik büyüme devam ediyor, Fed politikaları daha dostane hale gelmiş durumda ve kurumsal kârlar artıyor. Her ne kadar 2025’te de benzer bir kazanç görmek zor olsa da, piyasa dinamikleri gelecek yıl da yükselişin sürebileceğine işaret ediyor.
Geçmişteki dönemlerle karşılaştırıldığında, 2024'ün koşulları bazı farklılıklar gösterse de, genel ekonomik görünüm olumlu. Ekonomik büyüme geçmiş dönemlere kıyasla daha zayıf olsa da, resesyon beklenmiyor. Ayrıca Fed’in politika faizinde gevşemeye başlaması ve kurumsal kârların güçlenmesi de piyasa için olumlu sinyaller veriyor. Sonuç olarak, 2025’te borsa bir kez daha %20’nin üzerinde getiri sağlamayabilir, ancak mevcut şartlar piyasanın pozitif bir yıl geçirmesine olanak tanıyabilir.
- JPMorgan Chase (JPM), 23,5 milyar dolarlık beklenenden yüksek net faiz gelirinin etkisiyle 12,9 milyar dolar kâr ve 43,32 milyar dolar gelirle 3. çeyrek tahminlerini aştı. Yatırım bankacılığı ücretleri %31 artarken, alım satım gelirleri de yükseldi.
-BlackRock (BLK), ETF'lere 97 milyar dolar ve sabit gelirlilere 63 milyar dolar eklenerek, 3. çeyrekteki 160 milyar dolarlık girişin etkisiyle 11,5 milyar dolarlık rekor varlığa ulaştı. Firma, 2022 ve 2023 yılları için toplam girişleri aşarak, yıl içinde 360 milyar dolarlık net giriş sağladı
-Tesla (TSLA), yatırımcı beklentilerini karşılayamayan Cybercab robot taksinin tanıtımının ardından hayal kırıklığı yarattı.
- BP (BP), zayıf rafinaj marjlarının 3. çeyrek kazançlarını 400-600 milyon dolar azaltacağı uyarısında bulunurken, petrol ticareti sonuçlarının da yumuşak olduğunu belirtti.
- Boeing (BA), grevleri 5. haftasına girerken liderleri kötü niyetli müzakerelerle suçlayarak makinist sendikasına karşı haksız iş uygulaması suçlamasında bulundu.
-Fransız ilaç devi Sanofi (SNY), tüketici sağlığı şirketi Opella'nın %50 hissesini 16,41 milyar dolar değerinde bir anlaşmayla ABD'li özel sermaye şirketi Clayton Dubilier & Rice'a satmak için görüşmeler yürütüyor.
-Amerikanın big four bankalarından Bank of America (BAC) ve Citigroup (C) 3Ç24 kazanç raporlarını yayınlayacak.
ALTIN
Geçtiğimiz haftanın yıldızı Altındı. Haftayı yüzde 2,41 lik yükselişle 2720 seviyesinde tamamlayan altında böylelikle ilk hedef seviyemiz olan 2700 aşılmış oldu. Altın tarafında olumlu tarafta olmaya devam edecek ve 2600 seviyelerine doğru geri çekilmelerin alım fırsatı olarak kullanılması gerektiği görüşümüzü şuan için sürdüreceğiz. Teknik açıdan bakıldığında, bu seviyelerden kar satışları normal karşılanmalıdır. 2730 direncinin aşılması ilk etapta 2.800 dolar seviyelerini hedef haline getirecektir.
GÜMÜŞ
Gümüş fiyatları, Cuma günü ons başına 33 dolara fırlayarak neredeyse 12 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu ralli, yaklaşan ABD başkanlık seçimlerine ilişkin belirsizlikler ve Orta Doğu’daki artan gerilimler nedeniyle güvenli liman varlıklarına olan talebin artmasıyla altının yükselişini takip etti. Seçime üç haftadan az bir süre kala, piyasa tahminleri eski Başkan Donald Trump ile Başkan Yardımcısı Kamala Harris arasında kıyasıya bir yarış olduğunu gösteriyor ve Trump'a hafif bir avantaj sağlıyor. Ayrıca, İsrail kuvvetlerinin Hamas lideri Yahya Sinwar'ı öldürmesiyle bölgede daha geniş çaplı bir çatışma endişeleri arttı. Dünyanın en büyük metal tüketicisi Çin'den gelen olumlu ekonomik veriler talebi daha da artırırken, Avrupa Merkez Bankası'nın enflasyonu kontrol altına almak amacıyla bu yılki üçüncü faiz indirimini yapması da piyasayı etkiledi.
EURUSD
Euro, 1.086 dolara yükseldi ancak para piyasalarının Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) daha fazla faiz indirimi beklentilerini artırmasıyla üst üste üçüncü haftalık düşüşüne doğru ilerliyor. ECB, bu yıl üçüncü kez faiz oranlarını düşürdü ve enflasyonun daha iyi kontrol altına alındığını ancak euro bölgesi için ekonomik görünümün kötüleştiğini belirtti. ECB Başkanı Christine Lagarde’ın açıklamaları, ekonomik görünümün aşağı yönlü revize edildiği şeklinde yorumlandı ve piyasalar, 2025 ortasına kadar her toplantıda 25 baz puanlık bir indirim fiyatlamaya başladı. Aralık ayında 25 baz puanlık bir faiz indirimi tamamen beklenirken, %25 olasılıkla daha büyük bir 50 baz puanlık indirim yapılabileceği düşünülüyor. Buna karşılık, ABD'den gelen güçlü ekonomik veriler, Federal Rezerv'in agresif faiz indirimleri beklentilerini azalttı.
WTI
WTI ham petrol vadeli işlemleri, Cuma günü %2 düşerek varil başına 69,2 dolardan kapandı ve Eylül ayı başından bu yana en büyük haftalık kayıpları işaret ederek %8'in üzerinde geriledi. Bu düşüş, OPEC ve Uluslararası Enerji Ajansı'ndan (IEA) gelen zayıf talep tahminleri, Çin'deki yavaşlayan ekonomik büyüme ve Orta Doğu’daki jeopolitik gerilimlerin hafiflediğine dair işaretlerden kaynaklandı. Hem OPEC hem de IEA, 2024 ve 2025 için talep tahminlerini düşürdü. Çin'in rafineri üretimi, zayıf yakıt talebi ve elektrikli araçların (EV) yükselişi nedeniyle üst üste altıncı ayda da geriledi. Öte yandan, ABD ham petrol üretimi geçen hafta yeni bir rekor kırarken, fiyatlara destek ise ABD ham petrol stoklarındaki azalma ve Eylül ayında beklenenden güçlü gelen ABD perakende satışlarından geldi. Ayrıca, yatırımcılar İsrail-İran çatışmasıyla ilgili potansiyel gelişmeleri yakından izliyor, çünkü diplomatik çabalar gerginliklerin hafifleyebileceğine işaret ediyor ve bu da küresel petrol arzını etkileyebilir.