Pi̇yasa Noorcm Yurtdışı Piyasa Bülteni - Sn. Arzu Toktay'ın Katkılarıyla 30-12-2019

PİYASA NoorCM Yurtdışı Piyasa Bülteni - Sn. Arzu Toktay'ın Katkılarıyla

2020 yılında ne değişecek?


2020 yılına ilişkin beklentileri şekillendirirken küresel ekonomide son on yılda yaşanan gelişmeleri göz ardı edemeyiz.

2008 krizinden bu yana Amerikan Merkez Bankası (FED) başta olmak üzere Merkez Bankaları düşük faiz politikası ve genişleyen bilançoları ile küresel ekonomiyi destekleme yönünde adımlar attı. 2019 senesine gelindiğinde Amerika’nın dış ticaret açığını azaltmak için Çin başta olmak üzere Avrupa ve diğerleri ile başlattığı müzakere süreci ekonomik büyüme yönünde endişeleri artırdı. Çare olarak büyüme ve enflasyon tarafında iyi bir kompozisyonda olmasına rağmen FED, 180 derece dönüşle “sigorta faiz indirimi” olarak tanımladığı süreci başlattı. Zincirleme etki ile Avrupa 0.10 baz puanlık faiz indirimi, Japonya GSYIH’ın yüzde 1’ine denk gelen finansal teşvikleri derken diğer gelişmiş ve gelişen ülke Merkez Bankaları da takipteydi.

2020 yılı para politikalarının yanında artan kamu harcamaları zorlanan bütçe limitleri ve maliye politikaları ile son on yıldan farklı olabilir. Zayıf ekonomik veriler ile ön plana çıkan Avrupa ekonomisinin bu anlamda neler yapabileceği önemli Avrupa Birliği içerisinde bütçe fazlası veren ve marjı olan Almanya’nın tavrı bu anlamda önemli görülüyor.

Döviz piyasasında, FED başta olmak üzere gelişmiş ülke Merkez Bankaları’nın faiz oranlarını değiştirmeyeceği öngörüsü biliniyor. Euro/Dolar paritesinde “carry trade” avantajı ile piyasa oyuncuları için Euro’da kısa pozisyon taşımak mantıklı olanı; Buna rağmen yatırım bankalarının 2020 yılı tahminlerinde Euro/dolar paritesi için beklentilerin 2019 senesine kıyasla iyimser olduğunu görüyoruz. Piyasa matematiği ve beklentiler arasındaki tezat neye bağlanabilir? Çin ile Amerika arasında ilk faz anlaşma ile ticaret savaşlarının gündemden bir adım geriye düşmesi ve Avrupa Birliği içinde Ocak ayı Merkez Bankası toplantısı ve sonrasında atılacak adımlar Avrupa ekonomik iyileşmesine dair umut veriyor. Amerika’da Kasım ayı genel seçimlerine kadar baskılı Dolar Endeksi (DXY) yanında Avrupa’da yeşeren umutlar faiz oranı farkına rağmen Euro’da yükseliş denemelerini beraberinde getirebilir. Bu tarz bir hareket için 2020 yılının ilk yarısı zamanlama olarak uygun görünüyor. Yılın ikinci yarısında yine güçlü Amerika ve güçlü para birimi algısı ile zirveleri zorlayacak bir Dolar Endeksi tahmin ediyoruz.

Altın (XAUUSD) için yılın ilk çeyreğini daha şanslı görüyoruz. Ons başına altın 2019 senesini yılın kapanış haftasında yaptığı atak ile yüzde 14 civarında yükseliş ile kapatıyor. Düşük faiz ortamı, tekrar genişleyen bilançolar, bütçe açıkları ve dört gözle beklenen enflasyon bir arada düşünülünce altının S&P500 performansını yakalayamamış olması düşündürücü? Öte yanda Çin ile Amerika arasında Hong Kong gerilimi, anlaşmasız Brexit ihtimali veya Orta doğu kaynaklı yükselen tansiyon tecrübelerimizden yola çıkarak olanaksız diyemeyiz. Zamanlama olarak Dolar Endeksinin (DXY) dinlenmede olduğu 2020 yılı ilk yarısı kendini göstermek için uygun iken sarı metal yeni senede hisse senedi piyasalarındaki yükselişi yakalayabilir. Ancak yılın son çeyreğinde güçlenen ABD Doları ile kazanımların bir kısmı geri verilebilir. 

2019 yılının kıymetli metal piyasası için bir muhasebesi yapıldığında endüstride kullanım alanı olan palladyum bu sene yine muhteşem bir yükseliş performansı gösterdi. Platin ve gümüş de genel yükseliş eğiliminden payını aldı.  Bakır fiyatları iyileşen ekonomik görünüm ile 285 sent/lbs seviyesine yükseldi. Diğer endüstriyel metallerde ise 2019 yılı dip seviyelerinde toparlanmaya rağmen karışık bir görünüm vardı. Yeni senede Dolar Endeksinde zayıflama, Çin ABD ticaret savaşlarında olumlu seyir ve iyileşen ekonomik görünüm ile emtialarda talep destekli yükseliş yaşanabilir. Kuşkusuz arada düzeltmeler yaşanacak ancak bu düzeltmeler arz/talep dengesi ve açık beklentisi olanlar için fonların yatırım amaçlı talebini canlı tutar. Bu durum 2020 senesinde ürün bazında fiyat yükselişleri beklentisini destekliyor. Emtia piyasası genel olarak bu sene hisse senedi piyasası getirileri ile yarışabilecek mi? Bunu kestirmek güç olmakla beraber genel ekonomik görünüm algısı için hisse senedi piyasasında olumlu fiyatlamaya ihtiyaç var.  

FED faiz artırım ihtimali

FED faiz artırım ihtimali

ABD 10 yıllık tahvil faiz oranı

ABD 10 yıllık tahvil faiz oranı


Amerikan hisse senedi piyasaları 2019 senesini de muhteşem bir performans ile kapadı. S&P 500 endeksi bugünlerde 200 günlük hareketli ortalamasının yüzde 9 üzerinde işlem görüyor. Son iki sene içerisinde Şubat 2018'de bu derece primli olan S&P500 endeksinde ardından yüzde 10'luk bir düzeltme yaşanmıştı. Özet olarak yeni senenin ilk aylarında hisse senedi piyasaları için kısa vadeli bir düzeltme beklentisi var. Bir kısım bu ihtimali yüzde 30 olarak görürken bazı yatırım bankaları yüzde 50 ihtimal olarak öngörmüş. Çin ile Amerika arasında ilk faz anlaşma konusunda pürüz çıkması ve gecikmesi bu tarz bir düzeltme için bahane olabilir. Merkez Bankaları kolay para politikaları yanında mali politikalar ile ekonomik büyüme destekleniyor. Düşük faiz ortamının yetmediği durumda artan kamu harcamalarında artış ile devlet bütçeleri zorlanabilir. Bu tablo içerisinde hisse senedi piyasaları paranın adresi olmaya devam edecek diyebiliriz. Uzun vadede yükseliş trendi sürüyor ancak piyasanın kısa vadede aşırı alım  bölgesinde olduğu aşikar ve bir düzeltme gelebilir. 


Önceki hafta açık pozisyon ve net uzun miktarında artış ile beraber altına fonların ilgisinden bahsetmiştik. Noel tatilleri ile geçen kısa haftada haftanın ilk iki işlem gününde artan talep ile altın fiyatları 1510 dolar/ons'a dayandı. Amerikan tahvil piyasasında 10 yıllık tahvil faiz oranlarında yükselişe rağmen altına yatırımcı ilgisi olduğunu görüyoruz. Bu noktada altın yatırımcısının fotoğrafa büyük çerçeveden baktığını söyleyebiliriz. 2019 sene başında yüzde 2.7 olan ABD 10 yıllıklarında sene sonu tahminleri yüzde 3.3 iken bugünlerde oranlar 1.90 etrafında işlem görüyor. Temmuz ayından bu yana Amerikan Merkez Bankası (FED) üç kez faiz indirdi. Bunun yanında gelişmiş ve gelişen birçok merkez bankası faiz indirim sürecindeydi. Ekonomik büyümede yavaşlama ve orta vadeli enflasyon hedefleri ile kolay para politikaları tam gaz devam ediyor. Bu çerçeveye 2020 yılında mevcut veye daha düşük faiz politikasını eklersek mevcut durum altına talebi destekliyor. 

Kısa vadede hafta içinde Amerika'da açıklanan dayanıklı tüketim malları siparişi ve yeni ev satışları gibi ekonomik verilerde beklentilerin altında gerçekleşme ve Çin ile Amerika arasında Ocak ayında imzalanması planlanan ticaret anlaşmasına ilişkin soru işaretleri son yükseliş için bahane oldu. Diğer tarafta devam eden Hong Kong protestoları ve Çin ile Amerika arasında bu konu ile ilgili tansiyon yükselebilir endişesi var.  Kasım ayı düzeltme hareketi ile altın piyasasında fiyatlar getiri anlamında hisse senedi piyasasının gerisinde kalmıştı. Son haftada yaşanan yükselişi düşük faiz ortamından en az hisse senedi piyasası kadar fayda görmesi beklenen altın piyasasında düzeltme olarak açıklayabiliriz.

Yeni haftadan beklediklerimiz


Sonuç olarak, Yeni yıl haftasında katılımcı az olmasına rağmen piyasalar pozitif trendi koruyor. Ocak ayının ilk yarısında Çin ile Amerika'nın resmi bir anlaşmaya imza atacağı beklentisi korunurken konu ile ilgili risklerin ortaya çıkması öncesinde aşırı alım bölgesinde olan hisse senedi piyasalarında düzeltme için kapı aralar. Bu ihtimal dahilinde son dönemde emtia piyasasında görülen alım yönlü hareketin de terse dönmesi beklenir. Anlaşıldığı üzere ticaret müzakereleri akıbeti yeni senenin ilk günlerinde yine gündemin ilk sıralarında yer alıyor. 

Ücretsiz Deneme Hesabı