Küresel piyasalarda seçim covid-19 ve bozulması beklenen ekonomik veriler ile belirsizliklerin devam ettiğini söyleyebiliriz. Öte yanda ikinçi teşvik paketine ilişkin olumlu beklentiler ve V tipi toparlanma beklentisi ile piyasalarda risk alma eğilimi sürüyor. Çin tatil ardından bu hafta piyasaya geri dönüyor ve hisse senedi piyasalarının küresel ile arasındaki farkı bu hafta kapatma eğiliminde olacağı düşünülüyor. Çin'in saklanabilir emtia tarafındaki talebini öne çekerek büyük ölçüde tamamlamış olabileceği görüşüne karşı mısır ithalatının güçlü bir şekilde devam ediyor oluşu petrol ve LNG ithalatında Eylül ayı iyileşmesi ile ülkedeki ekonomik iyilşeme ölçüsü takip ediliyor. Avrupa Bölgesi ve Çin ekonomisi emtia piyasası için umut olmayı sürdürüyor. Seçim sonuçlarına ilişkin beklentilere gelince son anketlerde Biden ile Trump arasındaki fark Biden 51.9 Trump 42.1 %9.8'e gerilemiş. Kasım ayı sonuna kadar aradaki fark kapanır ve anketler iki liderin birbirine yaklaştığı bir noktaya giderse bu durum küresel piyasalarda negatif fiyatlamaya sebep olabilir. Ancak mevcut koşullarda Demokratların senato ve kongrede büyük çoğunluğu elde etmesi durumunda değişmesi muhtemel verhi politikalarına rağmen 'mavi dalga' piyasalarda olumlu fiyatlanıyor. Bunun yanında son dönemde aşı çalışmalarının hız kazandığına dair haber akışına şahit oluyoruz. Görünen o ki tarihi yüksek seviyelerinde olmasına rağmen hisse senedi piyasaları potansiyel olumsuzlukları olumlu görerek hızlanan aşı çalışmaları ve artan vaka sayısına rağmen covid-19 ile yaşamaya alışmış bir durumda yoluna devam ediyor. Ancak Kasım ayı seçim sonuçlarına göre ciddi denebilecek bir kar realizasyonu gelebilir.
Amerikan tahvil piyasası kısa vadeli haber akışından ziyade orta vadeli makro ekonomik beklentileri fiyatlaması ile bilinir. Amerikan Merkez Bankası (FED) Eylül ayı toplantı tutanaklarında olduğu gibi her fırsatta uzun vadeli düşük faiz ortamını teyit ediyor. Bunun yanında Başkan Powell ikinci teşvik paketinin geciktiği ve ya beklentileri karşılamadığı ortamda ekonomik verilerin bozulma ihtimalinden bahsediyor. Daha önemlisi tahvil bono piyasasında fiyatlamayı yakından ilgilendiren enflasyonun 'E' sinin olmadığı bir ortamdan bahsediyoruz. Mayıs ayı ile başlayan ve yaz aylarında zirve yapan ABD istihdam piyasasında toparlanma ardından tahvil bono getirilerinin tarihi düşük seviyelerinden toparlanma eğilimi gözlendi. Bunu anlıyoruz peki ya bugünlerde istihdam piyasası güç kaybedebilir, Biden seçilirse sermaye piyasası kazançlarında vergilendirme söz konusu olabilir ve aşı uygulaması en erken 3 aylık süreçte gündeme düşebilir. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde bugünlerde ki yükselişi hisse senedi piyasalarında fiyatlanan 'V tipi ekonomik toparlanma' beklentisi ile ilişkilendiriyoruz. Hisse senedi piyasalarında iyimser fiyatlama bir kesimi tahvil uzun pozisyonlarını likidite etmeye sevk ediyor. Öte yanda ABD tahvil piyasası ve Almanya bund ve diğerleri diye bakıldığında vartan verim eğrisi farkı Amerikan ekonomisinde enflasyonda yükselişin daha hızlı olacağını bir başka deyişle ABD'in daha hızlı bir ekonomik toparlanma ile enflasyon hedeflemesine ulaşacağı yönünde fiyatlama var.
Bir başka dikkat çeken vadeli piyasalarda net ticari olmayan net uzun pozisyon miktarı yükselirken içerisinde kurumsal yatırımcının olduğu kurumsal vadeli pozisyon miktarı azalıyor. Bu iki yatırımcı kitlesi arasındaki ayrışmaya bakarak kurumsal yatırımcı ABD ekonomisine ilişkim iyimser diyebiliriz. O zaman akıllı parayı mı takip edelim? Kesinlikle iyi bir gösterge ancak önümüzdeki 30 gün içerisinde ABD seçim sonuçları başta olmak üzere olası riskleri düşününce bu iyimserlik abartılmış olabilir. Ekonomik V tipi toparlanma beklentisinin karşılanmadığı senaryoda uzun vadeli alım (call) opsiyonu alarak negatif fiyatlamalara karşı korunmaya geçmek isteyenler bugünlerdeki iyimserliği avantaja çevirebilir.
IMF ve Dünya Bankası toplantısı ile başlayan hafta banka bilançoları ile devam ediyor ve ABD perakende satışlar verisi ile son buluyor. Son ankette Biden Trump farkı %9.8'e gerilemiş. Farkın kapanması seçim sonuçlarına ilişkin belirsizliğin artması anlamına geldiğinden piyasaları rahatsız edecktir. Ancak küresel hisse senedi piyasalarında 'pollyannacılık oyunu' sürdükçe ileriye dönük V tipi toparlanma beklentisi ile küresel piyasaların risk alma eğilimi sürecektir. Kenarda düzeltme bekleyenler seçim sonrasına kadar sabretmek zorunda kalabilir.